Sosyal Ağlar :

YATAĞAN

İlçedeki Yatağan Termik Santrali Yatağan halkı için önemli bir kanser kaynağıdır. Eski ve verimsiz yöntemlerle üretim yapmaya devam eden santral nedeniyle çocukların yüzde 95’inin kanındaki kurşun oranı normalin üzerinde olduğu tespit edilmiştir.[3]. Santral, zaman zaman Yatağan havasını aşırı derecede kirletmiş ve kapatılmıştır.[4] Yatağan Termik Santralinin yaydığı hastalıklar ve pis hava yüzünden birçok insan bölgeyi terk etmiştir.Bölge nüfusu çok az ve fakir ailelerden oluşmaktadır.

Son yıllarda mermer fabrikaları da çoğalmıştır. Yatağan’da sanayileşmeye örnek mermer fabrikaları bulunur. Ayrıca bu fabrikalarda üretilen mermerler mermer sektöründe ün kazanmıştır. Mermer fabrikalarının akarsulara bıraktıkları mermer tozu akarsulardaki canlı hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrcıa sanayisi gelişmekte olan Yatağan’a fabrikalarda çalışmak üzere dışarıdan birçok gurbetçi vatandaş gelmektedir.

İlçeye bağlı Eskihisar, Yatağanköyü Kral Yolu‘nun bittiği yerdir. Bölgede Roma döneminden kalma eserler vardır ve kazı çalışmaları hala devam etmektedir.

Tarihçe

Yörenin ilk çağlardaki adı “Karya” daha sonraları da “Menteşe” anılır. Bölgeye ilk yerleşenler Lelekler ve Karlardır.

Tarihçi HeredotKaryalılar İ.Ö. 5. yüzyılda Anadolu’da yaşadıklarını söylemektedir. İç Karya’nın zengin maden yatakları, ormanları, verimli toprakları, sahil şeridinin liman kurmaya ve ulaşıma müsait olması, Karya üzerinden saldırıları yoğunlaştırır. PerslerLidya kralını esir alırlar. İ:Ö.387’deki “Kral Barışı” ile tüm Anadolu tekrar Perslerin yönetimi altına girer. İ.Ö. 334 yılında Büyük İskender, önce Halikarnassos‘u, sonra Muğla’yı Perslerden geri alır. Yöre 200 yıl Karya toprakları olarak kalır. Büyük İskender’in bölgeden çekilmesiyle Karya da karışık dönem başlar. Roma İmparatorluğu 395 yılında doğu ve batı Roma olmak üzere ikiye ayrılır. Karya, Doğu Roma sınırları içerisinde kalır. 800 yılına kadar süren Bizansegemenliği, Abbasi halifesi Harun-u Reşid’in gelmesiyle noktalanır. Yörede, ilk İslami etkiler yayılmaya başlar.

Anadolu 1071 Malazgirt zaferinden sonra, hızlı bir Türkleşme sürecine girer. 1075 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah İznik’i alarak Anadolu Selçuklu Devletini kurar.

1231 yılında Moğol imparatoru Cengiz Han’ın Harzem ülkesini istilası üzerine, burada yaşayan Türk boyları ülkelerini terk ederek Selçukluhükümdarı I. Alaeddin Keykubad’a sığınırlar. I. Alaeddin Keykubad, Kuri Beyin oymağını, denizden gelecek saldırılara karşı koymak üzere Selçuklu sahil ordu komutanlığı emrinde, Milas sahillerine yerleştirir. Bu oymak burada hayvancılık ve tarımla uğraşır. Selçuklular Karya ve çevresini uç beyleriyle yönetmeye çalışırlar. Uç beyi olan Menteşe BeyOğuz Türkmen boylarındandır.

Anadolu Selçuklu devleti, 1243 yılında Kösedağ Muharebesinde Moğollara yenik düşünce, Kuri Bey’in torunu Menteşe Bey bu karışıklıktan yararlanarak bağımsızlığını ilan eder. Menteşe Beyliği‘ni kurar. Menteşe beyinin adına istinaden bölgeye bu ad verilir. Menteşe Bey, karadan ve denizden Batı Anadolu’yu kuşatarak, Karya bölgesini fetheder. Burası Batı Anadolu’da Türklerin eline geçen ilk bölgedir. Menteşe beyliği 1389 yılına kadar bağımsızlığını sürdürür. Daha sonra Osmanlı devletine bağlanır.

1402 Ankara Savaşı‘ndan sonra, Ankara yöresindeki ahiler Moğol baskısından kurtulmak üzere Anadolu’nun çeşitli yörelerine dağılırlar. Ahi Ebubekir ve kardeşi Ahi Sinan cemaatiyle Menteşe bölgesine gelirler. Burada çoğalarak Ahiköy’ü kurarlar.

30 Ekim 1918 Antlaşmasıyla Osmanlı toprakları paylaşılır. Yöre İtalyanların işgaline uğrar. İtalyanlar 5 Temmuz 1921 ’de bölgeyi terk ederler.

Ahiköy ya da şimdiki adıyla Yatağan 1848 yılına kadar, Bozüyük Bucağına bağlı köyü olarak kaldı. 1848-1864 te Ahiköy Bucak, Bozüyük’te ilçe oldu. Daha sonra İlçelik Bozüyük’ten alınıp Çine’ye nakledildi. Ahiköy, Bucak olarak kaldı. 2.6.1944 tarih ve 4662 sayılı kanunla Ahiköy ismi, Yatağan olarak değiştirildi. İlçe merkezi oldu. İlçe; Akyol, Konak olarak iki mahalle, Turgut, Kavaklıdere diye iki bucak ve 48 köyden oluştu. Yatağan İlçesi yeni yerleşim olmasına rağmen hızlı gelişme gösterdi. Gelişmesine en büyük etken, ilçenin ana yolların kesiştiği noktada bulunmasıdır. Yatağan isminin verilmesi ile ilgili birden fazla anlatım vardır. Şöyleki; -Yatağan, 50-100 cm. uzunluğunda kabzasından ucuna doğru hafifçe kıvrılan Türk kılıcıdır. İlk olarak 14. yüzyıl başında kullanılmıştır. Gövdesi kaliteli çelikten, kabzası boynuzdan yapılı ve belde kalın bir kuşak içinde taşınırdı. Bu bıçağın yapıldığı yerler Yatağan ismini alırdı. Denizli Yatağan, bıçakçılığı devam ettirmektedir. Ataları, konar-göçer yörükleridir. Denizli yöresinden gelip buralara yerleşmişlerdir. Bıçakçılık gibi kesme aletlerini belirli bir süre yapmışlardır. Yatağan ismi, Yatıgan dağından almıştır. Yatağan dağı görünüş olarak ince uzun bıçağa andırır. Ahi Sinan’ın mezarı Yatağan dağının zirvesindedir. Orada yatana çağırışım yapacak şekilde “Yatan” denilmiştir. Daha sonra Yatağan olarak söylenmeye başlanmıştır.

Halikarnas Balıkçısı, (Mavi Sürgün sayfa 152 de) Ahiköy o zaman nahiyeydi, şimdi kaymakamlık oldu. Ben Bodrum’dayken Yatağan adlı bir kayığım vardı. Ahiköy’ün ilk kaymakamının karısı Bodrumluymuş. Yeni kaymakamlığa yeni bir ad takmak gerekince, oraya “Yatağan” diye kayığımın adını vermişler. demiştir.

Nüfus

Yıl Toplam Şehir Kır
1965[5] 36.267 3.406 32.861
1970[6] 40.297 4.275 36.022
1975[7] 41.198 4.903 36.295
1980[8] 46.113 7.662 38.451
1985[9] 51.016 10.090 40.926
1990[10] 42.376 11.890 30.486
2000[11] 46.252 16.007 30.245
2007[12] 46.275 17.421 28.854
2008[13] 46.103 17.724 28.379
2009[14] 45.888 17.707 28.181
2010[15] 45.830 18.051 27.779
2011[16] 45.735 18.366 27.369

 

KAYNAK: WİKİPEDİ

Ativador Office 2010

Restaurantımızdan KarelerDaha fazla fotoğrafa bak